Ameliyata bağlı olarak; kanama, enfeksiyon, akciğer dokusunda kısmi kapanma (atelektazi), göğüs boşluğunda hava birikmesi (pnömotoraks), boyun derisinde kısmi kayıp (nekroz), kötü yara iyileşmesine bağlı olarak yara izinin belirginleşmesi, ameliyat yerinde kan veya sıvı birikmesi gibi istenmeyen durumlar görülebilir.
Rekürren Sinir Yaralanmaları
Ses tellerini hareket ettiren sinirler (üst ve alt larinks sinirleri) yaralanabilir veya kesilebilir. Bu durumda yaralanmanın ciddiyetine bağlı olarak hafiften ağıra kadar; ses kısıklığı, ses kalitesinde bozulma, ses yorulması, tiz sesleri çıkaramama ve kaba ses tonu, nefes darlığı, yutma güçlüğü ve yenilen gıdaların nefes borusuna kaçması (aspirasyon) gibi sorunlar olabilir. Özellikle her iki tarafta sinirlerin yaralanması ile hiç nefes alamama nedeniyle hastanın boğazından açılacak özel bir boru ile nefes alması (trakeostomi) sağlanmak zorunda kalınabilir. Bu şikâyetler ortalama 1 seneye kadar uzayabilir ve bu süreç içinde azalarak kaybolabilir ki bu durumda “geçici” olarak kabul edilir. Ancak 1 seneyi geçmesine rağmen devam eden sorunlar “kalıcı” olarak kabul edilir.
Hipoparatiroidi
Nadir olarak tiroit dokusunun hemen yanında ve toplam dört tane olması beklenen paratiroit adlı dokuların zedelenme veya tamamen çıkartılması durumunda; (özellikle parmak uçlarında) kısa süreli uyuşmalar, karıncalanmalar, anksiyete, depresyon ve dikkat eksikliği gelişebilir. Ortaya çıkabilecek kasılmalar bazen hayatı tehdit edici olabilir. Uzun vadede kemik erimesi şikâyetleri ortaya çıkabilir.
Hipotiroidi
Ameliyat sonrasında tiroit hormonlarının yokluğuna bağlı yetmezlik (hipotiroidizm) görülebilir. Buna bağlı olarak geçici süre; yorgunluk, kilo alımı, soğuğa tahammülsüzlük, kabızlık ve kadınlarda adet düzensizlikleri görülebilir. Cilt kuru ve pürüzlü bir hal alabilir. Saçlar dökülebilir, kuru ve kırılgan olabilir. Dikkat dağınıklığı, cinsel isteksizlik ve doğurganlıkta azalma söz konusu olabilir.
Nadir de olsa uzun süren eksiklik durumunda kalp ile ilgili sorunlar ortaya çıkabilir.
Nadir olarak nefes borusu (trakea), yemek borusu (özofagus) veya tiroidin hemen yanındaki büyük damarlar (karotis arteri, juguler ven) yaralanabilir.
Nadir olarak nefes borusunun uzun süreli büyümüş tiroit dokusu basısına bağlı yumuşamış olabilir (trakeomalazi) ve ameliyattan çıkıldığında nefes alma zorluğu yaşanabilir.
Ameliyat sırasında tiroit hormonlarının aniden kana geçmesine bağlı tiroit krizi görülebilir.
Nadir de olsa kan veya kan ürünleri verilmek zorunda kalınabilir.
Yine nadir de olsa pıhtılaşma veya emboli atma ve ölüm riski de vardır.
Gerektiğinde kanama, deri beslenme bozukluğu, nefes darlığı, nefes alamama, nüks, rezidü, trakeomalazi gibi bazı yan etkilerin ortadan kaldırılması ve trakeostomi için tekrar ameliyat kararı alınabilir. Nefes darlığının ağır olduğu nadir durumlarda şikâyetler ortadan kalkana kadar tekrar nefes borusuna tüp (entübasyon) konabilir.